LOGO
Yorum

Balkonlar Güzelmiş

Güven KAVADARLI - 13 Haziran 2011
Pac-Man Görsel: Cat Stevens'ın Yusuf İslam adıyla kayıt stüdyosunda kullandığı bir tef. (Kaynak: savebutonu.com)

Bir seçim dönemi daha geride kaldı. İktidar partisi bu defa oy kazanırken milletvekili kaybetti. Son yıllarda ülkede dönen güç mücadelesini göz ardı edip sandığa gitmeyen pek çok kişi vardı yine etrafımızda. Bu mücadelede bir taraf açık açık "Dava adamı olmayanla işimiz yok" diyecek kadar gözünü karartmışken, diğer taraf ortada bir dava olduğunu anlamak için hala eline mahkeme celbi gelmesini bekliyor adeta.

Başbakanın davasının ne olduğu belli. Yeni kurduğu rejimin en tepesine çıkmak.

Pac-Man oyununu hepimiz biliriz. Atari döneminde bizde Dobişko adıyla da tanınırdı. Sarı bir kafa önüne saçılmış kırıntıları yiyerek labirentte ilerleyip durur. Ulaşmak istediği belli bir nokta yoktur. Gerekirse sağa sapar, gerekirse sola. Bir ileri gider, bir geri döner. Yeter ki peşinden kovalayanlar kendisine yetişmeden ortalıkta kırıntı bırakmasın.

İşte sarı ışık yayan ampullü iktidar partisi de aynı kafaya sahip. Tek amacı davasını tamamlayabilmek için olabildiğince fazla oy almak. Bu motivasyon doğrultusunda o anda ne yapması gerekiyorsa onu yapıyor, ne söylemesi gerekiyorsa onu söylüyor. Çelişkileri, tutarsızlıkları dikkate almıyor çünkü zaten Türkiye'de seçmen carpe diem mottosunu benimsemiş durumda. Lider kendisine o anı dolu dolu yaşatsın yeter.

Anlayacağınız ülkemizde demokrasi ve özgürlük gibi kavramlardan sonra yılların carpe diem felsefesi de feleğini şaşırmış durumda.

Seçimden önceki son Muhteşem Yüzyıl'ın reklam arasında "Haydi bir daha, bir daha bir daha" diye meşhur müzik başladı. "Haydaaa!" dedik eşimle. Yayından kaldırılmasını istemekten reklam verme noktasına ne çabuk gelinmişti. Biz yine anı yakalayamamıştık belli ki. Aynı yoldan geçiyoruz ama biz hep kayboluyoruz nedense.

Bu örnek de gösteriyor ki oy getireceğinden emin olsalar seçim öncesinde polemik konusu yaptıkları porno sitelere de yarın öbür gün reklam verebilirler. Devlet büyüklerimizden duymaya alıştığımız "Ben tatmin oldum" cümlesi bu kampanya için çok uygun düşer. Arkaya da "Haydi bir daha, bir daha bir daha" diye müziği verdiler mi tamamdır.

Oy vermeye giderken bindiğimiz uçakta bir sinek uçuşup duruyordu. Dünyanın en akılsız sineği ile tanıştığımızı düşündük. Kendisine "Madem uçağa bindin git kon bir yere, ne yoruyorsun kendini hala!" diye serzenişte bulunurken bir anda fark ettik ki aslında iktidarın, onu destekleyen medyanın ve arkasındaki diğer tüm güç odaklarının da bizden beklentisi aynı. "Madem Türkiye uçağındasın, git bir yerde dur efendi gibi. Nasıl olsa pilotun götürdüğünden farklı bir yere varamazsın". Hadi bunu istiyorlar eyvallah da sonra çıkıp bir de buna demokrasi diyorlar. Bize o kısmı dokunuyor.

Neticede oy attık geri döndük. Memleket gibi.

Seçim bitti, başbakan gene balkondan konuşmasını yaptı. Yorumcuları dinledik, geçen seferki gibi yine çok beğendiler konuşmayı. İlerde çocuklarımız yakın geçmişi merak ettikleri ve bunca yıl ülkeyi yöneten iktidarın neye benzediğini sordukları zaman ne cevap vereceğimizi biliyoruz en azından:

"Balkonları çok güzeldi evladım" diyeceğiz.

Tepkiniz:
Paylaşın: